İran, İsrail’e nasıl karşılık verecek? Çatışmaların akıbeti ‘araf’ta
ASENA YATAĞAN/ANKARA- Birincisi olası İran-İsrail savaşı ile çatışmanın tüm bölgeye yayılması, ikincisi ise yüksek tansiyonun yerini bir süre sonra yumuşamaya bırakması olasılığı. Milliyet senaryoları ve akla gelen soruları uzmanlara yöneltti:
DESTEK ALIYOR
ODTÜ’den Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, İsrail’in ABD’den istihbarat desteği almamasının mümkün olmadığını, ABD ile MOSSAD arasında doğrudan bağlantı olduğunu belirtti. Bağcı, “İran’da hiç kimse İsrail’e savaş ilan edemez. Ettiği takdirde, bu Amerika’ya da savaş açmak anlamına gelir. İran’ın böyle bir girişimde bulunacağını düşünmüyorum. O nedenle tansiyon artacaktır ama herhangi bir çatışma olmayacaktır” dedi. İsrail’in düzenlediği suikastin Netanyahu’nun Amerika ziyaretiyle de bağlantılı olduğunu değerlendiren Bağcı şunları aktardı: “Bütün dünya Amerika’nın İsrail’in arkasında olduğunu görüyor. Benim asıl endişem İsrail-Hamas tartışmasının Arap olmayan İran ve Türkiye’ye evrilmesi. İran’la savaş yapmazlar. İran savaşmaz, savaştırır. Sorun, 1948’den beri Arap-İsrail sorunuydu. Şimdi bir İran-İsrail ve bir Türkiye-İsrail sorununa dönüşme süreci var gibi. Bu Türkiye açısından tehlikeli bir gelişme. Türkiye bunu bir ulusal güvenlik sorunu olarak algılayamaz çünkü Türkiye’nin sınırlarında değil. Uluslararası alanda şüphesiz Türkiye ahlaki açıdan, diplomatik açıdan, siyasi açıdan eleştirilerini sürdürmeli, onda hiçbir sorun yok.”
YUMUŞAMA YOK
Milli İstihbarat Akademisi (MİA) Öğretim Üyesi Dr. Merve Örenli Güven de ABD ve İsrail’in istihbarat çalışmalarını ortaklaşa yaptığını belirtti: “Birbiriyle başından itibaren her türlü koordinasyonu sağladıkları için, bilgi birlikte paylaşılmadan bir süreç işletilmemiştir.” Konuşulan her iki senaryonun da olası olduğunu belirten Güven şu ifadeleri kullandı: “İsrail tarafından tırmandırılma yönünde bir eğilim olduğunu görüyoruz. İran’ın açıklamaları da çok yüksekten oldu. Bu sürecin bir süre daha böyle çatışmalı bir şekilde yükselerek devam edeceğini gösteriyor. Şu anda benim yumuşamaya dair bir gözlemim yok. Bölgesel anlamda çatışmaların yayılmasına yönelik de bir hareket tarzı izlendiğini görüyoruz. Amerika da elde etmek istedikleri çıkarları elde edene kadar bu çatışmacı tutumu sürdürebilir.”
SEÇİM AYARI
Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney de, ABD ve İsrail arasında bir ilişki olduğunu vurguladı. Her iki tarafın da verecekleri karşılığı hesaplamaya çalıştığını belirten Güney, “Ama bu şu an itibarıyla büyük bir savaşın eşiğindeyiz demek değil. Her an o risk var ama iki tarafa da maliyetinin çok yüksek olduğunu söylemek mümkün” dedi. İsrail’in şu anda iki cephede bile savaşı sürdürmekte çok zorlandığını kaydeden Güney, “Dolayısıyla ABD’nin desteğine ihtiyacı olduğu kesin” ifadesi kullandı. Güney ileri sürülen senaryolar için de şunları söyledi: “İkincisinin (yumuşama) şu an itibariyle çok mümkün olduğunu sanmıyorum ama birincisinin de (bölgeye yayılma) şu anda kesin bir opsiyon olduğunu düşünmüyorum, eğer beklenenin ötesinde bir risk faktörü ortaya çıkmazsa. Bu kasıma, Amerika’daki seçimlere kadar devam ederse eder. Ondan sonrası için bir şey söylemek mümkün değil. ABD de seçimlere kadar iki taraf arasındaki çatışmaların özellikle Gazze Savaşı’nın tetiklenerek bölgeye yayılmasını istemiyor. Şu an için iki opsiyon da bence çok geçerli değil, onun arası bir durumdayız diye düşünüyorum.”